EN KÖTÜ SON DRİVER 3


 Hepinize tekrardan merhaba, bugün önceki oyunları anlatmamın asıl sebebi olan oyuna hoş geldiniz.
Bu sefer ki yazımız biraz daha uzun olabilir. Çünkü bu sefer oyunu anlatmanın yanı sıra size bu oyunun başka bir marka ile yaptığı yarışı, daha doğrusu başka oyun markası ile yapmaya çalıştığı it dalaşından bahsedeceğim.
Umarım bu yazımdan keyif alırsınız çünkü ben çok keyif aldım.


DRİVE III

 İlk olarak oyunumuz hakkında biraz konuşalım. Oyunumuzun ismi Driver 3, oyunu diğer önceki 2 oyunu da yapan GT Interactive (Yeni ismi Reflections stüdyosu), yayıncısı ise İnfogrames adlı şirkettir. Yeniden hatırlatıyorum bu şirketlerin asıl sahibi Atari şirketidir, niye hep bu detayı verdiğimi açıklayacağım.
Oyunumuz ilk olarak 2004 yılında piyasaya sürülmüştür. Çıkış yaptığı platformlar PlayStatin 2, Xbox, Microsoft, Game Boy Advance ve cep telefonlarda oyunu oynayabilirsiniz.

 Bu sefer oyunu kavramanız için biraz daha değişik örnek vereceğim. Şöyle düşünelim en çok istediğimiz oyun serilerinden birinin devamı geldiğini düşünün. Mesela Half-Life. Bunca yıl bekledikten sonra Half-Life 3 oyunun geldiğini düşünün. Oyun mükemmel puanlar almış, siz gidip oyunu satın alıyorsunuz, heyecanlı bir biçimde oyunu inerken bekliyorsunuz ve oyunu oynarken hayal kuruyorsunuz, alacağınız zevkin hayalini kurup mutlu oluyorsunuz. Oyun en sonunda iniyor ve karşınıza gelen oyun bir tam bir fiyasko. Oyun öyle bir haldeki, oyunda kontrol tuşlarının çalıştığına sevinip duruyorsunuz. Oyun kendisine ait oynanışı gitmiş, hikayesi resmen bok olmuş ve en kötüsü oyunda buglar dolu (evet Cyberpunk 2077 oyunundan bile daha çok bugla dolu).

 İşte size o dönem Driver 3'ü bekleyen oyuncuların nasıl hissettiğini anlatmaya çalıştım. Oyunun artı yönleri sanırım sadece oyunu oynayabiliyor olmanız olabilir. Kötü yönleri ise burada anlatmaya başlarsak ömrümüz az gelebilir.


Oyun hakkında biraz bilgi vereyim. Oyunumuzun baş karakteri öncei oyunlarda da olduğu gibi John Tanner abimizdir. Abimiz bu sefer ise araba hırsızlarının peşindeyiz. Bu işin arkasında olan insanları bulup içeri tıkmak için 3 büyük mafya lideri ile ( Clita, Baccus, Jericho). Oyunumuz ise 3 şehir arasına Miami, Nice(Fransa) ve İSTANBULLLL! Oyunun içinde İstanbul'da dahil. Oyunumuz burada yani İstanbul'da başlayıp teker teker şehirleri dolaştıktan sonra yeniden İstanbul'da bitiyor. Sanırım bizim için en iyi yanlardan biri de bu olabilir. Oyun İstanbul'un belirli bir kısmını aktarıyordu, üstüne oyun birde bizi Türkçe bir şekilde karşılıyor. Ama Türkçe de ne Türkçe. İstanbul'da iken herkes bir şeyler konuşuyor ama aynı şey konuşuluyor. Toplasan 10 taneyi ya bir kaç tane geçer yada geçmez. Keşke resim çekmek için gelen ekip biraz daha fazla ses kayıt etselermiş.


Oyun yapım aşamasındayken yapımcılar çığır açacak grafikler şeklinde bize gaz veriyorlardı. Ama oyun çıktığında ise herkesin ağzında tek bir cümle "Aman ALLAH'ım"... Oyun vaat ettiğini bile geçmeyi bırakın o günlerde piyasaya çıkan oyunların grafiklerine bile erişemedi. Oyun yapım aşamasındayken piyasaya verilen demolar ile oyunun çıkış hali arasında dağlar kadar fark var. Oyunun demo sürümlerini cidden çok iyi makyajlamışlar, helal olsun çok iyi nitelikli dolandırıcılar. Oyunda ki görevin zorlukları sabır çatlatır. Ortası yok, görev cidden ya çok kolay ya da aşırı zor. Vuruş hissiyatı deseniz sanki boncuk sıkıyorsunuz. Vuruş hissiyatı yok bari silahlar çok olsun diye düşünüyorsanız yanlış düşünmüşsünüz. Yapımcılar oyuna silahlar Allah rızası için koymuş gibiler. HATIRLATMAK İSTİYORUM BU OYUNU YAPAN KİŞİ SAYISI 112. Yani 112 kişi ile oyunun içine akıllarına gelen her şeyi koymaya çalışıp hiçbir şeyi başaramamışlar. Tebrik etmek lazım, bu kadar başarısızlıkta bir başarı nede olsa. Araba sürüşü nasıl diye düşünüyorsanız düşünmeyin çünkü yok. Hani cidden yok, siz düz gaza basınca araba spin atmaya başlıyor. Cidden rezalet.

Oyunun hikayesini cidden fazla uzatmak istemiyorum. Dediğimiz gibi Tanner abimiz araba hırsızlarının peşine düşüyor. Bu sırada ise 3 büyük mafya liderleri ile yüzleşiyor.

Ben asıl oyunun yapım aşamasına gelmek istiyorum. Her şeyi yazmamın asıl sebebine. Driver 3 2001 yılında yapılmaya başlıyor ve yapılma aşamasında iken birden piyasayı yerinden sallayan bir oyun satışa sunuluyor. GTA 3 satışa sunuluyor. 


Size verdiği serbest oynanış, 3D grafikli açık dünya, istediğiniz arabaya binmeniz ve oyunun hikayesi. Resmen yeni bir çığır açmıştı. Tabii o dönem oyun yapan nerdeyse çoğu kişi bundan etkilendi. Bunlardan etkilenen bir diğer oyunumuz da tahmin ettiğiniz gibi Driver 3. Oyunu yapan yapımcılar kendi hallerinde oyunu yaparken birden GTA 3'ün çıkışı ve patlaması ile yapımcılar "Biz GTA 3'e kafa tutan bir oyun yapmalıyız" dediler. Evet yapımcılar birden GTA serisine kafa tutmak istediler. Buna inanmalarının 2 tane nedeni vardır. İlk nedeni önceki 2 oyunun başarılı olması ve diğer nedeni ise arkalarında Atari gibi dev bir markanın olması. Şunu hatırlatmak isterim o zaman Atari markası cidden çok büyük ve dev markalardan biriydi, yani istemeyeceğiniz kadar fazla maddi desteğiniz vardı. Atari de Driver markasının büyüklüğünü bildiği için 3. oyuna çok fazla para döküyordu. Oyun yapımcıları oyunu hypelamaktan asla vazgeçmiyorlardı. Oyunu hiçbir zaman gündemden bu nedenle asla düşmüyordu.
 
Bu 112 kişi oyunu yaparken birden bambaşka bir olay oldu. GTA Vice City oyunu çıkış yaptı. 2001 yılında yapımına başladıkları Driver 3 hala bitmemişken, Rockstar 2 sene içinde efsane sayılacak 2 tane oyun piyasaya çıkardılar. Tabi bu oyunun çıkışı ardından Driver yapımcıları daha da baskı altına girdiler. Kafa tutmaya çalıştıkları marka yeniden efsane bir oyun yapınca Driver yapımcılarının baskı altında olması gayet normal. Bunu duyan Atari ise kesenin ağzını açmaktan korkmadı. Paranın alabileceği her şeyi almaya çalıştılar. Tabi bu süreçte yapımcılar hala oyunu gazlamaya devam ediyorlardı.



Ta ki 2004 senesine kadar. Driver yapımcıları 2001'den bu yana çalışmalarına rağmen hala somut bir oyun elde edememişlerdi. Ama rakip olamaya çalıştıkları 2 sene içinde 2 efsane oyun ile adlarını altın harflerle tarihe yazdılar. 2004 senesinde ise Rockstarın efsane denilecek 2 oyunun yanına bir tane daha eklendi. Şuan bile en çok serbestlik tanıyan ve açık dünyasında yapabileceğiniz bir ton etkinlik ile bir efsane sayılan bu oyun ismi GTA San Andreas'tır. Oyunun 2004'ün Ekim ayında çıkış yapacağını söyleyen Rockstar oyun dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Bu haberi duyan Atari ise Driver yapımcılarında artık bir dur dedi. Oyunun bu sene çıkmasını isteyen Atari, oyunun çıkış zamanını çoktan belirleyip duyurmuştu. GTA San Andreas'ın çıkışından tam 5 ay önce piyasaya süreceklerdi. Tam bu sırada oyunun bitmesi için kesenin Ağzını bir kez daha açan Atari cidden o döneme göre çok büyük paralat dökmüştür. Oyunun reklamları felan derken, oyun sadece kendi maliyetini çıkarması için 4 MİLYON adet satması gerekmektedir. Evet 4 milyon adet. Cidden çok fazla. Kesenin ağzını gereğinden fazla açan Atari bu oyun satılmadığı takdirde çok sıkıntıya girebilirdi.

Oyunun çıkmasına kısa bir süre kala oyun çook büyük bir skandala imza attı. Aslında bunu yapan Atari'dir. Atari burada cidden çok ayıp bir anlaşma yapmıştır. Dergilere oyunu eleştirip puanlamaları için koya gönderirken tek bir şart koşmuştur. Oyuna 9 dan az puan veremezsin. Eğer oyunun kopyasını istiyorsan oyuna en az 9 puan vermek zorundasın. Bunu kabul eden ise iki dergi olmuştur. Biri PSM2 dergisi diğeri ise Xbox World. O zamanlar dergilerine özel olarak yayınlayacakları bir Driver 3 yazısı dergi satışlarını arşa çıkarabilirdi.


Bir düşünün önceki 2 oyunun başarısı, oyunun hep hypelanması ve arkasında Atari gibi dev bir markanın oluşu. Üstüne oyunu puanlayan dergilerden de 9 puan gelmesi ile oyunu bekleyen bütün insanlar oyunun bir başyapıt olacağınız düşündüler ve heyecanla çıkış gününü beklediler...

Oyunun çıkış yaptığı gün oyun beklenen satış başarısını aslında alıyordu. Oyun kötü satmıyordu, en azından öyle gözüküyordu... Oyunun çıkışından bir aç gün sonra gelen tepkiler ve iadeler çığ gibi büyüdü. Oyun bahsettiğimiz gibi rezaletti. Bunun yanı sırasında oyun 9 puan veren dergilerinde internet siteleri işgal altına uğradı. Gelen herkes sövüp, nefretlerini kusuyordu. Dediğim gibi tepkiler de çığırından çıkıyordu. Tabi bunun yanında olayı daha da büyüten bir şey oldu



Bu iki dergi Future medya isimli bir şirkete bağlı. Tabi sırtlarından vurulan oyuncular kinlerini Future medyanın sahibi olduğu Gamesradar forumlarına yazıyorlardı. Future medya ise kendilerini çok zeki sandılar herhalde. Çünkü çözüm olarak forumlarına gelen kötü yorumları silerek olay unutturmayı hedefledi. Tabi bunu fark eden oyuncular daha da köpürmeye başladı. Bu olay üzerine ise noktayı koyan asıl olay Atari'den geldi. Oyuna gelen kötü yorumlar karşısında Atari ise bir pazarlama şirketi ile anlaştı. Bu anlaşmanın içeriği ise şu şekilde : Pazarlama şirketi ile anlaşıp satın aldıkları adamlar sahte hesaplar açıp forumlarda ölümüne Driver 3'ü savunmaya başladılar. Birden türüyen bu yorumlar karşısında şüphelenen oyuncular olay biraz anlaşıp taşın altından Atari'nin olduğunu anlayınca iş iyice çığırından çıktı. 

Bu olay sonucunda oyun tabii ki satılmadı ve oyun tarihinde adını kara harflerle yazdı.
Atari ise bu olay sonucunda belini doğrultamadı. Oyunun satmaması sonucunda Atari firması 2013 yılında iflasını ilan etti. Ama ondan 1 yıl sonra bir firma ile anlaşarak internet kumarhanesi işine giriştiler.

Gel gelelim bu yazımızın sonuna benim için
Driver isimli bu SAÇMA OYUNUMUZ

OYNANIŞ : ?/10
HİKAYE : ?/10
GRAFİK : ?/10

Yine bu oyuna puan vermememin bir sebebi var arkadaşlar. Oyun rezalet, hem oyun ile hem yaptığı iğrenç işler ile bu oyuna emin olun eksi puan verirdim( ki oyunu zaten oynayamadım o yüzden de puan veremem). Ve bu oyunu oynamanızı tavsiye de etmem. Ama İstanbul'u görüp gezmek isterseniz o zaman bir şey diyemem.
 
Sonra ki yazımızda görüşmek üzere hoş çakalın


.



Yorumlar